22 Ocak 2019 Salı

Before Sunrise Notları

Film izlerken olay örgülerini takip etmeyi değil de yaşanan hayatı sorgulamayı ve yer alan insanların ruhu üzerine düşünmeyi tercih ederim. O nedenle izlemek için film seçmek ve o play'e bastıktan birkaç dakika sonra kapatmamak benim için çok zordur. Bu kez şansımız yaver gitti ve hayatımın en iyi filmi diyebileceğim bir esere rastladım. Yaşantılar tekrar tekrar anıldıkça kıymetli bir hatıraya dönüşür. Ben de yadigar kalsın diyerek filmde kalbime dokunmuş olan bazı anektodları bir araya getirip bloguma nakşetmek istedim.

Buyursunlar...

İlgili resim


Çiftler yaşlandıkça birbirini dinleme yetisini kaybedermiş, biliyor muydunuz?

- Hayır.

Erkekler tiz sesleri, kadınlarsa alçak perdeden sesleri duyma yetisini zamanla kaybedermiş.

- Galiba böylece birbirlerini etkisiz kılıyorlar.

Galiba.

- Çiftlerin birbirini öldürmeden
birlikte yaşlanmasını doğa bu şekilde sağlıyor olmalı.


************************



Güneşte uyuklayan bir köpek niye güzeldir? Ama bankamatikten para çekmeye çalışan bir adam niye tam bir geri zekalı gibi görünür?

***********************



Keşke daha önce tanışsaydık.
Sizinle konuşmak çok hoşuma gitti.

*****************





Hiç aşık oldun mu?

-Evet. Sıradaki soru

Tek kelimelik cevap mümkün mü?

- Niye olmasın? Aşk karmaşık bir mesele, biliyor musun? Yani, bu şey gibi... Evet, daha önce birine onu sevdiğimi söyledim ve bunda samimiydim. Ama bu tamamen çıkarsız, özverili bir aşk mıydı?
Güzel bir şey miydi? Pek sayılmaz.

*********************



Seni gerçekten kızdıran bir şeyi söyle.

- Buraya 300 kilometre mesafede devam eden bir savaş olmasından. İnsanların ölmesi ve
kimsenin ne yapacağını bilmemesinden. Ya da sadece umurlarında değil. Bilmiyorum.

*********************



Meçhul insanlar mezarlığı deniyor buraya. Çünkü genellikle kim oldukları bilinmiyormuş. Belki sadece ilk isimleri, hepsi bu.

- Bu cesetler niye kıyıya vurmuş?

Sanırım bazısı tekne kazaları falan sonucunda olmuş. Ama çoğu nehre atlayıp intihar edenlerin cesediymiş. Böyle kaybolmuş ve isimsiz insanların olması fikri hep hoşuma gitmiştir. Küçük bir kızken ailen ve arkadaşların öldüğünü bilmezse ölmemişsin gibi olur diye düşünürdüm. Hakkında iyi ya da kötü hikayeler uydururlar.


*************



Dünyadaki her şeyden çok beni seviyorlar, ve uğrunda savaştıkları özgürlükle büyütüldüm. Yine de,
şimdi benim için başka bir savaş var. Biz de aynı şeylerle başa çıkmak zorundayız,
ama düşmanın kim ya da ne olduğunu gerçekten bilemiyoruz. Gerçekten bir düşman var mı bilmiyorum.

***********



Son zamanlarda, mutlu ilişkisi olan birini tanıyor musun acaba?

- Evet, tabii. Mutlu çiftler tanıyorum. Ama bence birbirlerine yalan söylüyorlar.

Evet. İnsan hayatını bir yalan olarak yaşayabilir.

***************



Büyükannem ömrü boyunca bir adamla evli kaldı. Ve onun basit bir aşk hayatı yaşamış olduğunu düşünürdüm hep. Ama geçenlerde, tüm ömrünü aşık olduğu başka bir adamı hayal ederek geçirdiğini bana itiraf etti. Sadece kaderini kabullenmiş. Ne kadar üzücü.

- Seni temin ederim ki böylesi daha iyi. Aşığıyla beraber olsaydı adam onu düş kırıklığına uğratırdı.

Nereden biliyorsun? Onları tanımıyorsun.

- Biliyorum.

***********


Milyarlarca yıl önce yıldızlar patladığında bu dünyadaki her şeye şekil verdiler. Bildiğimiz her şey yıIdız tozudur. Sakın unutmayın, siz yıldız tozusunuz.


**********



Yani bir kere olsun, bütün parasını falcıya gitmek için biriktirmiş yaşlı bir hanım görmek isterim. Geleceğini öğreneceği için heyecan duyarak falcıya gitse ve falcı da şöyle dese "Yarın ve ömrünün geri kalan bütün günleri aynen bugün gibi saatin usandırıcı tik taklarıyla dolu olacak. Yeni tutkuların, yeni düşüncelerin ya da yeni seyahatlerin olmayacak. Ve öldüğün zaman tamamen unutulacaksın. "Elli şilin Iütfen." İşte bunu görmek isterim.

Çok komik.

***************



İnsanlar teknolojinin harikuladeliğinden, zaman kazandırdığından bahsediyor. Ama kimse kullanmıyorsa zaman kazanmanın ne yararı var?

**************



Aşkın, yalnız kalmayı bilmeyen iki kişi için bir kaçamak olduğunu düşünmüşümdür hep. Yani, çok komik. İnsanlar hep aşkın ne kadar çıkarsız, özverili bir şey olduğundan bahseder. Ama düşünürsen, bundan daha bencilce bir şey yok.

********


Birinin seni terk etmesinin en kötü yanı ne biliyor musun? Terk ettiğin kişileri
ne kadar az düşündüğünü fark ettiğin zaman seni terk edenlerin de seni ne kadar az düşündüğünü anlamak. İkinizin de ayrılık acısı çektiğinizi düşünmek istiyorsun, ama aslında "Oh, iyi ki gittin" diyor.


*************



Gençlerin dans edişini seyreden yaşlı bir adam varmış. "Ne kadar güzel" demiş. "Cinsel organlarını düşürüp melek olmaya çalışıyorlar. "

*************



Hayatta yaptığımız her şey biraz daha sevilmek için değil mi?

***********



Biliyor musun, eğer bir çeşit Tanrı varsa herhangi birimizde sende ya da bende değil de aradaki küçük alanda olurdu. Bu dünyada sihir diye bir şey varsa bu birini anlamak, bir şeyi paylaşmak çabası olmalı.

**********


**************




Ben başka yere bakarken beni süzmesi çok hoş.


*********



Sanki bir rüya alemindeymişiz gibi hissediyorum.

- Evet, çok tuhaf.

Birlikte geçireceğimiz zaman sadece bizim. Bizim yarattığımız bir şey. Sanki ben senin rüyandayım,
sen de benim rüyamdasın. En harika yanı ise, birlikte geçirdiğimiz bu gecenin hiç planlanmamış olması.

- Evet, biliyorum. Belki de o yüzden bu kadar masalsı geliyordur.

********



Niye herkes ilişkilerin ebediyen sürmesi gerektiğini düşünür ki zaten?

- Evet, neden? Çok aptalca.

Ama sence bu geceyle mi kalır? Yani, bu gece tek gecemiz mi olacak?

- Başka yolu var mı?

*************

Niye her şeyi bu kadar karmaşık hale getiririz?
















************


Birkaç yıl birlikte yaşadıktan sonra, birbirinin tepkisini tahmin ettikleri, ya da birbirinin tavırlarından bıktıkları için, çiftler birbirinden nefret etmeye başlar demiştin. Bence benim için tam tersi olur. Birini çok iyi tanıyınca, ona gerçekten aşık olabileceğimi düşünüyorum. Saçını tarayış şeklini,
o gün hangi gömleği giyeceğini herhangi bir durumda hangi öyküyü anlatacağını kesinlikle bilirsem gerçekten aşık olduğumu o zaman anlayacağımdan eminim.


                                                                                                                        OCAK 2019

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder